01-10-2017
M. KEMAL'İN KENDİ AĞZIYLA SÖYLEMİŞ OLDUĞU BAZI SÖZLER...
Saltanat ve Hilâfet’i kaldırmayı M. Kemal çok önceden kafasına koymuştu. Nitekim Naşit Hakkı Uluğ’un anlattığı gibi bu planı da safha safha uygulamaya koymuştu. Ayrıca; 19 Kasım 1922 tarihinde Abdülmecid Efendi’yi halife seçen ve ona „Halife-i Müslimin“, „Hadim’ül-Haremeyn“ diyen M. Kemal, bu ifadelerden 3,5 sene öncesinde bile Halifeliğin kaldırılmasını tasarlamış ve kafasına koymuş biri idi.
Keza Mazhar Müfit Kansu „Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber“ adlı kitabında söylediklerimizi teyid edecek bilgiler ortaya koymaktadır. Mazhar Müfit Kansu, 7-8 Temmuz 1919’da kendisine not ettirdiğini, bunların içinde saltanatın kaldırılmasından, Hilâfet’in ilgasına ve hatta latin harflerinin kabulüne kadar her şeyin bulunduğunu ifade eder.
Ve yine 1919 tarihinden önce bunları tasarladığını belgeleyen ifadeler de mevcuttur. Daha 26 yaşında genç bir subay iken 1907 tarihinde meşhur Bulgar Türkoloğu Manolov’a söyledikleri de bunun ayrı bir delilidir. 1907 yılında Türkolog Bulgar’a M. Kemal şöyle demişti:
„Bir gün gelecek ben, hayal sandığınız bütün bu devrimleri başaracağım. (Konuşmada saltanatı, Hilâfet’i kaldıracağından, giyim-kuşamla ilgili devrimlerden harf devrimine kadar hepsinden bahsedilmiştir.) Mensup olduğum millet de bana inanacaktır. Düşündüklerimin hiçbiri demagoji değildir. Saltanat yıkılmalıdır. Halifelik ilga edilmelidir. Din ve devlet birbirinden ayrılmalı, laikliği getirmeliyiz. Doğu medeniyetinden kendimizi sıyırarak batı medeniyyetine aktarmalıyız. Kadın ve erkek arasındaki her türlü şekil ve hukukî farklar silinip yeni bir toplum düzeni kurmalıyız. Batı medeniyetine girmemizdeki yasağı atarak latin kökünden bir alfabe seçmeli, kılık-kıyafetimize değin her şeyimizde batılılara uymalıyız. Inanınız ki, bütün bunlar bir gün olacak ve hepsi de gerçekleşecektir.“ (Sami N. Özerdim, Bilinmeyen Atatürk, s. 32-33, Ankara 1974, Cumhuriyet 19.08.1948)
Evet bu sözler TBMM Başkanı Mustafa Kemal’in Hilâfet seçimini tamamlayıp, Halife Abdülmecid Efendi’ye bağlılığını bildirdiği ve tebrik ettiği tarihi belgeden tam 17 sene önce söylenmiştir. Bir başka ifade ile özel eğitimden geçmiş olan M. Kemal, saltanat, Hilâfet, Cumhuriyet ve devrimlerle ilgili mevzuları ve onların kademe kademe gerçekleşecek hallerini ta 1907 yılından itibaren düşünmeye başlamış ve planlı bir şekilde bunları uygulamaya koymuştur. Ayrıca tasarılarını nasıl tatbikata koyacağına dair keyfiyeti de İzmit’te İstanbul gazetecileriyle yapılan basın toplantısında bildirmiştir. (Ahmet Cevdet Emre, İki Neslin Tarihi, sf. 316-318)
İşte bu toplantıda M. Kemal, düşündüğü ve yapmak istediği bütün devrim ve tüm reformları dile getirmiş ve kendisi de bizzat şöyle demiştir: „Eğer ben, size bu meseleleri ancak son senelerde düşündüm dersem, inanmayınız. Ben ta çocukluğumdan beri bu davayı (en başta halifeliğin kaldırılmasını) düşünmüş bir adamım.“ (Tek Adam, Şevket Süreyya Aydemir, c. 3, sf. 317-318; Prof. Dr. Özer Özenkaya, Atatürk ve Laiklik, sf. 159, Tekin Yayınevi, Ankara, 1983, 2. Baskı)
Heute | 1369 |
Insgesamt | 4722264 |
Am meisten | 42997 |
Durchschnitt | 1755 |